Ayakkabılığı Retro Oyun Konsoluna Çevirdim

Yakın zamanda karşıma çıkan bir Youtube videosu içimdeki kıvılcımı alevlendirdi ve bir ayakkabılık alıp içine retro oyun sistemi kurdum.

Youtube algoritmasının karşıma neler çıkaracağından habersiz ana sayfamda videolara göz gezdirirken İtalyan bir abimizin yaptığı çalışma dikkatimi çekti. Daniele Tartaglia, kendi adıyla açtığı kanaldaki bir videosunda ayakkabılıktan arcade oyun sistemi yaptığı aşamaları video ile belgelemiş. Bunu da 1 milyon abone özel videosu olarak paylaşmış.

Fikir

Videoyu ilk kez açtığımda başından sonuna kadar hiç atlama yapmadan pür dikkat keyifle izledim. Çünkü o sıralar ben de elimdeki Raspberry Pi’a retropie kurmuş, retro oyun sistemlerini kurcalıyordum. Bir yandan abimizin elindeki atölyeye ve araç gereçlere iç çekerek bakarken bir yandan da “Acaba bunu yapabilir miyim?” diye aklımdan geçiriyordum. Çünkü ne elimde o kadar ekipman ne de o parçaları hızlıca tedarik edebileceğim bir yer vardı.

Sonra aklıma düşer ayakkabılıklardaki sistem geldi. Benzer bir sistemdi ve iş yükünün çoğunu alabilirdi. Bana sadece arcade tuşlarını ve ekranı yerleştirmek kalacaktı. Sonra ufak bir fiyat ve tip araştırması yaparken aklımdaki ürünü buldum.

düşer ayakkabılık

Ayakkabılığı sipariş verdikten hemen sonra aliexpress’ten arcade oyun butonları aramaya başladım. LeonArcade Branch Store adındaki mağazadan aradığım kalitede ve istediğim özellikteki ürünleri buldum. Sıradan bir tuş dizilimi ve renkleri yerine daha canlı ve daha çeşitli bir renk tercihinde bulundum. XYAB tuşlarını XBOX renkleriyle eşleştirip kalanları da gruplayarak renklendirmeyi amaçladım.

Siparişi verdikten sonra ayakkabılığın içine ekran montajı için fikir yürütmelere başladım. Elimde boşta 25 inç bir monitör vardı ancak çerçevesini söksem dahi içine sığmıyordu. Kardeşimdeki 24 inçlik monitör kalın çerçevesine rağmen tam oturmuştu. Fakat bu monitörü kullanmamak için iki nedenim vardı. Birincisi monitör G-Sync uyumlu olduğundan böylesi bi projeye harcamak mantıksız olurdu. İkincisi ise tam olarak oturduğu için kontrolcülerin olduğu kısım ekranın yarısının görünmesini engelleyecekti.

sandığa sığan monitör

Arcade oyun butonları elime geçtiğinde tuşların kalitesi ve özelleştirilebilir oluşu beni daha da fazla heyecanlandırdı. Ayakkabılığın içine hala nasıl bir sistem yerleştireceğimi kestirememiştim. Kafamda oturttuğum tek şey kontrolcülerin yerleşimi ve ayakkabılığın kapağına nasıl yerleştireceğimdi.

Derken elime parçalanmış bir laptop geçti. Onu çöpe atılmaktan son anda kurtarıp projemin içine dahil ederek hayata geri dönmesini sağlamaya çalıştım. Monitörü, sabit diski, anakartı, WiFi modülü ve klavyesi sağlamdı. Klavye ilerde belki işime yarar diye onu projeye dahil etmedim. Kalan her şey çok iyi çalıştı. Hemen işe koyuldum.

grundig windows boot

Yapım Aşaması

Öncelikle kontrolcülerin yerleşeceği kapağa bir kademe yapmak gerekiyordu ki kablolar orada serbest şekilde dursun. Çünkü kablo uçları geçmeli olacağından sıkışması kırılmasına sebep olabilirdi. O yüzden 5,5cm’lik bir pay ölçerek alanı oluşturduk.

kontrolcü tablası

Sonrasında kapağın mekanizmasının tutunmasını sağlayacak kısımların hizalarına göre kontrolcü tablasında kesimler gerçekleştirdik. Bu sırada ve projenin çoğunda işime çokça yarayacağını düşündüğüm gravür setim de gayet iyi çalıştı. Önceki projemde Satranç ve Oyun Sandığı‘nı yaparken bir gravür seti, keşke olsaydı da işimi kolaylaştırırdı dediğim bir aletti. O yüzden önceden almıştım.

kenar kesimleri fotosu

Biraz gravür setiyle yol açıp biraz da deküpaj testeresiyle kabasını aldıktan sonra ufak tefek dokunuşlarla hallettik.

dekupaj ile kenar kesimi

Ardından sıra en sevdiğim bölüm olan kontrolcülerin yerleşmesine geldi. Bunu da eşit ve rahat oynanabilecek şekilde yapmaya çalıştım. Bu sebeple internette hazır bir şablon buldum. Değişik yerleşimler de vardı ama ele en uygun olanı ve en çok sevdiğimi seçtim.

Çıktıyı aldıktan sonra aralardaki boşlukları da hesaba kattık ve kesim işlemlerine başladık.

tuş dizilimi

Her zaman olduğu gibi ne zaman şu şekil tuşları bir yere sabitleyecek olsam kademeli matkap ucum olmuyor. Eninde sonunda alacağım ama nasip bu projeye değildi. O yüzden matkabın kaymaması ve yerlerin işaretlenmesi için gravür setiyle tuşların merkezlerine ufak delikler açtım.

tuş delikleri gravür

Sonrasında matkapla arabaya geri görüş kamerası takarken kullandığımız ucu kullanarak delikleri genişlettik. Tabi ki yeterli olmadı. Markete gidip kademeli uç aradım ama yoktu. Haliyle ona en benzer olan matkap için koni şeklinde taşlama gravür seti aldım. Sonuçta işimizi görecekti. İşimizi gördü ama arada o kadar ısınıyordu ki dinlendiriyorduk. Bir ara sıcaklıktan tutunduğu demir uçtan fırladı. Sonra japon yapıştırıcısıyla onu yerine yapıştırdık. Bu sefer daha da fazla dinlendirerek kullandık. Arada su dolu bardağa attık. Son 3 deliği beklemeden açtık ama sağ olsun bizi yarı yolda bırakıp da çatlamadı.

matkapla delinmiş delikler

İşin en kirli yanı burada bitti. Neyse ki satranç sandığı yaparken biriken toz ve talaş kadar birikmedi.

İnternette tuşlara yerleştireceğim etiketler için şablon aradım ama aynı formatta bütün tuşlara yerleşecek kadar çeşitlilikte bir şey bulamadım. O yüzden Canva’ya girip kendim şablon oluşturdum.

Sıra ekranı yerleştirmeye geldi ve onun plastik arka kapağı sağlam olduğu için onu kullanarak doğrudan çift taraflı bant ile yapıştırdık. Ekranda işlem yapılması gerekirse oradan sökülebilme alternatifi de cepte kalmış oldu.

Ayakkabılığın kendi kapağına da tuşların olduğu kısmın sıkıca oturmasını sağlamak için iç çerçeve yaptık. Tabi buna güvenip de kapağı kapatıp her yere taşıyamazdım. Dik konumda iken elbet düşecekti. O nedenle mandallı bir kilit sipariş edip tek tarafına vidaladım.

kapak iç çerçeve

Sistemin beyni olan anakartı monte edeceğimiz yeri seçerken görseldeki gibi çapraz bir şekilde konumlandırmak durumunda kaldık. Her şey ucu ucuna birbirine değmeden ancak böyle çalışabildi. Raspberry Pi olsa hiç sorun değildi. Ancak bu bilgisayarı hayata döndürmek ve Raspberry Pi’da açılamayacak olan emülatörleri de açabilme avantajından dolayı anakartı böyle konumlandırmayı uygun gördüm.

ilk iç görünüm

Yazının ilk girişinde elime sağlam geçen parçaları listelerken dikkat ettiyseniz hoparlör yazmamıştım. Haliyle evde bir kenarda duran ve kullanmadığım bir hoparlörü de anakarta bağladım.

güç kablosu

Hoparlöre de uygun bir yer bulduktan sonra laptopun şarj adaptörünü ayakkabılık içine sabitleyip kablosu için ufak bir delik açtım. Güç tuşunu da arka sırta yapıştırdım.

oyunlar kopyalanırken

Oyunları kopyalarken ilk başta bu şekilde taşınabilir diskten bağlayıp kopyalıyordum. Bunu yapmak için çoğu zaman kontrolcü tablasını ve bir usb bağlantısını çıkarmak gerekiyordu. Haliyle ben de anakarttan sabit diski alıp laptopun ikinci disk yerine CD takar gibi takıp halletmeye başladım.

Bitmiş Hali

iç tasarım son hali

Kutunun arka paneli olarak kendi arka panelini kullanmak yerine televizyon aldığımda kargo paketinin korunması için arkasına ve önüne konulmuş kalın mdf’yi kullandım. Hikayesi kalsın diye de üstündeki kargo etiketini çıkarmadım.

Sistemdeki arka plana da keygen müzikleri koyarak işitsel olarak da bir retro havası verdim.

Küçük Problemler

Bazı emülatörlerde d-pad ve joystick aynı anda kullanıldığı için lazım olacağını düşündüğümden ufak da olsa birer adet d-pad ve mode tuşu ekledim. Örneğin PSP’deki Outrun 2006 Coast 2 Coast oyununda isim girmek için d-pad tuşu lazımdı. Bu gibi fonksiyonellikler diğer sistemlerde de lazım olur diye elimdeki diğer buton kutusunu bozup buna eklemiş oldum. Tabi ki elimde yeterli malzeme olmadığı için gravüre matkap ucu takıp genişleterek ilerledim. Haliyle işaretlediğim yerlerden biraz kaymış oldu. Biri yatay diğeri dikey baklava dilimi şeklinde oldu. Ama bu pek de önemli sayılmaz.

Sistem eski olduğu için doğrudan donanımsal sebeplerden dolayı PS2 ve Dreamcast emülatörlerinden oyun açamadım. Aynı diski farklı laptopa bağlayınca sonuç veriyordu. Hata kayıtlarından da anladığım kadarıyla sebebi tamamen gpu ve cpu modüllerinin eski olması. Test ettiğim kadarıyla diğer sistemler gayet sorunsuz çalışıyor. Çakma atarilerin kol gezdiği 90’lar çocuğu olarak şimdilik PS1 ve PSP dünyasına daldım biraz. Benim için hala çok yeni sayılır.

Sonuç

Yapmaya başlamadan önce aklımdaki gibi bir şey olacağından şüpheliydim ama beklediğim gibi oldu sayılır. Bundan sonrası için boyama, yapıştırma ve ekranın kenarlarını kapatacak bir çerçeve düşünülebilir. Uzun vadede başta kolay taşınabilirlik de aklımda olduğundan kutunun üst kısmına veya iki yanına sağlam bir tutamaç da ekleyeceğim.


Bu retro oyun konsolunu yaparken kullandığım işletim sistemi ve detaylar için şu blog yazısına göz atabilirsiniz: Batocera Retro Oyun Sistemi Rehberi