Marie Rogêt’nin Sırrı, Edgar Allan Poe’nun polisiye türüne kazandırdığı C. Auguste Dupin adındaki dedektifin yer aldığı ikinci hikaye. Bu hikayeyi daha önce okuduğum Morgue Sokağı Cinayeti adlı hikaye ile ortak yanları olduğunu öğrendiğimden dolayı okumak istedim.
Bu hikayede Dedektif Dupin ve isimsiz anlatıcı, Paris’te Marie Rogêt adlı bir kadının çözülmemiş cinayetini araştırır. Bir parfüm dükkânında çalışan Rogêt’nin cesedi Sen Nehri’nde bulunmuş, gizem medyanın ilgisini çekmiştir. Dupin, gazetelerin heyecan yaratma eğiliminden yararlanarak katilin düşünce yapısını anlamaya çalışır.
Hikaye ile ilgili incelediğim yorumlarda iki hikayedeki ortak yönün sadece ana karakter olduğu yazılmış olsa da benim dikkatimi çeken bir unsur daha vardı. İlk hikayede limana yaklaşan ve içinde denizcilerin bulunduğu gemi kilit nokta sayılabilirdi. Bu ikinci hikayede de aynı tarzda bir durum yaşanıyor ama hikayeyi pek etkiliyor gibi görünmüyor. Fakat cinayetin çözümlenmesinde dedektifin gözlemleri biraz toplumdaki dedikodulara da kayıyor. İlk hikâyede Dupin’in olay bölgesini incelerken sergilediği dikkat çekici yöntemler burada daha geniş bir çerçevede, medya ve toplumsal algılar üzerinden devam ediyor. Toplumun cinayet karşısındaki tutumu, medya manipülasyonu ve dedikodular hikâyeye adeta farklı bir katman ekliyor.
Hikayenin giriş kısmı akıcı olup rahat bir okuma deneyimi sunarken cinayet çözümlenmeye başladığı esnada gerilmeye, bunalmaya ve okumayı bırakıp başka şeylerle ilgilenmeye başlamak geliyor içimden. Bir yanım ise okumaya devam edip cinayetin perdesini aralamak istiyor. Edgar Allan Poe’nun kendisini gösterdiği yer de tam da burası. Hikayenin New York’ta geçen ve medyanın da ilgisini çeken gerçek bir olay olan Mary Cecilia Rogers cinayetine dayanması, Poe’nun hikayeyi gerçek olayın detaylarını kullanarak Paris’te kurgulaması bu hikayeyi sıradışı yapan detaylardan biri.
Serinin ilk hikayesi Morgue Sokağı Cinayeti kadar ilgimi çekmemiş olsa da bu hikayede de yazar farklı yeteneklerini gün yüzüne çıkarmış. Eğer bu yazarın kitabını okumak istiyorsam bunlara da katlanmam gerekiyor sanırım. Ama bu serinin üçüncü hikayesinden sonra uzun bir süre Poe’nun hikayelerinden birini okumayabilirim.