Palto

gogol palto

Az sayfalı kitaplar rafımdan bugün Gogol’un Palto’sunu çekip okudum.

Gogol’un “Palto” adlı eseri, Rus edebiyatının önemli örneklerinden biri olarak tanınan bir eser. Bu kısa öykü, 19. yüzyıl Rus toplumunun sınıfsal çatışmalarını ve bireyin yalnızlığını ele alırken, aynı zamanda mizahi bir üslupla okuyucuyu etkileyici bir yolculuğa davet ediyor.

Hikaye, Rusya’nın Petersburg kentinde yaşayan düşük rütbeli bir devlet memuru olan Akakiy Akakiyeviç Başmaçkin’in hayatını merkeze alır. Akakiy, sade bir yaşam süren ve hayatının anlamını kıyafetlerinde bulan bir karakterdir. Ancak, soğuk Petersburg sokaklarındaki yaşamı; bir paltoya ihtiyaç duyduğunu fark ettiğinde, önemli ölçüde değişir.

Gogol hikayesinde geçen kuzey ayazı“herkesin mücadele etmek zorunda kaldığı amansız bir düşman” şeklinde sunsa da “Palto”yu sadece bir giysiye duyulan ihtiyaç hikayesi olarak sunmaz. Hikaye, toplumdaki bireysel kayboluşu, bürokrasinin acımasızlığını ve insanların duyarsızlığını eleştirir. Gogol’un bu hikayeyi Çar I. Nikola’nın, iktidarı döneminde (1825-1855) Fransız Devrimi’nin düşüncelerinden etkilenerek kalkışılan başarısız bir darbe girişimi sonrası Rus aydın katmanının (intelligentsia) üzerinde ödünsüz bir baskı kurduğu bir dönemde yazması oldukça etkileyicidir. Bu dönemde böylesine eserler yazan yazar “Rus insanının kötü olduğunu değil, sistemin Rus insanını kötü gösterdiğini” anlatmaya çalışsa da bu anlamda çokça eleştirilmiş. Bu kadar eleştirilerin yanında ona en çok destekte bulunanlardan biri de ünlü yazar Puşkin olmuştur. Puşkin’in ölüm haberini alması üzerine Gogol üzerinde çalışmakta olduğu iki önemli eseri tamamlar. Bunlardan biri Ölü Canlar adlı romanın birinci cildi ve Rus edebiyatında oldukça fazla bahsedilen ‘küçük adam’ temasını işlediği Palto‘dur. Bulunduğu dönemi tüm gerçekçiliği ile yansıtan yazarın eserinden Dostoyevski “Hepimiz Gogol’ün ‘Palto’sundan çıktık.” şeklinde bahseder. Böylece aslında o dönemde çoğu kişinin Gogol’un anlattığı o sıradan memurdan farklı yaşamadığını anlamış oluyoruz.

Nikolay V. Gogol'ün 200. doğum yıldönümüne ithaf edilen hatıra sayfasından Palto'yu tasvir eden pul, 2009, Rusya.
Nikolay V. Gogol’ün 200. doğum yıldönümüne ithaf edilen hatıra sayfasından Palto’yu tasvir eden pul, 2009, Rusya.

Bu bilgiler ışığında baş karakterimiz Akakiy’in palto için verdiği mücadelenin, aslında onun varoluş mücadelesini simgelemekte olduğunu anlayabiliriz. Gogol, kahramanının trajikomik hikayesi aracılığıyla, 19. yüzyıl Rus toplumunun karmaşıklığını ve insanların birbirlerine karşı duyarsızlaşmasını çarpıcı bir şekilde işlemiş. Puşkin’in dergisinde yayınladığı bir öykünün bürokrasiyi eleştiren bir oyun sahnesinden dolayı Rusyayı terk etmek zorunda kalan Gogol da yazdığı karakteri de benzer bir duruma sokmuş. Palto’da Akakiy’in bürokrasiden nasibini alması hikayenin dönüm noktası olacak kadar önemli bir durum olarak ele alınmış.

Sürükleyici yapısı ve dönemin insanlarını çok iyi şekilde anlatan eser beklenmedik bir sonla bitiyor. Böylesine ilginç bir durumla bitmesini beklemesem de hikayeyi okurken oldukça keyif aldım.